|
-AB Komisyonu 6 mayısta Brüksel’de, Türkiye’de ifade özgürlüğünü tartışacak.
-“Açık Konuş” başlıklı ,”Türkiye ve Batı Balkanlarda medya ve ifade özgürlüğü” konulu konferansaTürkiye’den ÇGD Başkanı Abakay ve hukukçu Akdeniz davet edildi. Avrupa Birliği Komisyonu 6 mayısta Brüksel’de, “Türkiye ve Batı Balkanlarda Medya ve İfadeözgürlüğü” konulu uluslararası konferans düzenledi . Ana başlığı, "Açık Konuş!" (Speak Up!) olarak belirlenen konferansa Türkiye’den davet edilen Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay ile Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Yaman Akdeniz katılarak görüşlerini açıklayacaklar. Konferansa konuşmacı olarak katılacaklar arasında, Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, Avrupa Komisyonu genişleme Genel Direktörü Michael Leigh, Av. Komisyonu Başkan Yard. NeelieKroes, Av. Komisyonu Genişlemeden Sorumlu yetkilisi Stefan Fule, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FİJ) Genel Sekreteri Aidan White, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Başkanı Carl Eugen Eberle, Sınır Tanımayan Gazeteciler Genel Sekreteri Jean François Julliard‘ın yanı sıra, Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü, Bosna Hersek Basın Konseyi, Arnavutluk, Hırvatistan, Almanya’dan basın kuruluşlarının temsilcileri bulunuyor. Avrupa Birliği’nin Brüksel Konferansına katılacak olan Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay Anka muhabirine yaptığı açıklamada, "Konferansın ana başlığı 'Açık Konuş' biz de herzaman olduğu gibi açık konuşacağız. Başbakan Strazburg'da tutuklu gazetecileri terörist, yasaklanmış kitapları bomba olarak niteledi. Biz de Brüksel'den gerçeğin böyle olmadığını söyleyeceğiz." dedi. * * * ÇGD Başkanı Ahmet Abakay'ın AB'nin düzenlediği Balkanlar ve Türkiye'de İfade ve Basın Özgürlüğü Konferansı'nda yaptığı konuşma: ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay'ın, AB Komisyonu tarafından düzenlenen 6 Mayıs 2011 günü Brüksel'de yapılan, "Batı Balkanlarda ve Türkiye'de Medya ve İfade Özgürlüğü" konulu konferansta yaptığı konuşma: "Sayın yöneticiler, değerli meslektaşlarım, Ben Türkiye'den katılıyorum. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin Genel Başkanıyım. Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü ağır baskı altındadır. Bu baskı 8 yıldır tırmanarak devam etmektedir. Bu baskılar 8 yıldan beri ülkeyi yöneten muhafazakâr Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin ve Başbakan'ın tutumundan ve uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Türkiye'de darbe teşebbüsü nedeniyle devam eden Ergenekon adı verilen bir dava vardır. Bu dava amacından çıktı, iktidarı, başbakanı eleştiren gazeteci yazarların susturulmasının bir aracı haline geldi. Türkiye'de halen 67 gazeteci cezaevindedir. Bazılarının tutukluluğu 3 yıla yaklaşmıştır. Bu tutuklu gazetecilerinin tümünün ortak özelliği iktidara muhalif görüşleri taşımalarıdır. Cezaevinde olmayan başka gazeteci yazarlar için 2000'den fazla dava mahkemelerde devam etmektedir. Son olarak iki ay önce iki gazeteci daha tutuklandı. Bunlardan birisi uluslararası cesaret ödülü alan gazeteci Nedim Şener diğeri gazeteci Ahmet Şık. Nedim Şener İstanbul'da öldürülen Ermeni gazeteci arkadaşımız Hrant Dink'in cinayetinde bazı Emniyet görevlilerinin, cinayeti işleyenleri koruduklarını belgeleyen haberler ve kitap yazdı. Hedef oldu. Gazeteci Ahmet Şık ise, hükümeti destekleyen İslami bir cemaatin liderini (Fetullah Gülen) eleştiren kitap yazmaktaydı. Kitabı daha basılmadan taslağına el konuldu, basılmayan kitap yasaklandı. Türkiye Başbakanı bütün bunları doğal karışılıyor. 15 gün kadar önce Strazburg'da (AKPM) yaptığı konuşmada, Türkiye'deki tutuklu gazetecileri haksız şekilde suçladı ve bunların terörle ilişkili kişiler olduğunu söyledi. Bu doğru değil. 67 tutuklunun tümü gazetecidir. Başbakan aynı konuşmasında, kitabı bomba olarak değerlendirdi, yayınlanmadan yasaklanan kitabı, bomba malzemesi olarak kabul etti. Türkiye'de Azadiya Welat adlı Kürtçe gazete yayınlanmaktadır. Bu gazetenin yöneticisi ve yazarı Vedat Kurşun yazıları nedeniyle 166 yıl hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Aynı gazetenin bir başka yazarı Emine Demir'e 133 yıl hapis cezası verilmiştir. Avrupa Birliğinin tutumuna bir eleştirim olacak. AB özellikle son iki aydan beri Türkiye'deki gazeteci ve yazarlara yönelik tutuklamalara karşı açık tutum alıyor, eleştiriyor. Bu doğrudur ve gereklidir. Ancak aynı zamanda geç kalmış bir tepkidir. Ben bu tutum için "Günaydın" demek istiyorum. Medya ve medya çalışanları üzerindeki baskılar Türkiye'de 8 yıldır kademeli olarak sürekli uygulandı. Örneğin; Başbakan Erdoğan, 7 Kasım 2008 tarihinde partisinin mitinginde, kendisini ve hükümeti eleştiren gazeteler için "bu gazeteleri almayın evinize sokmayın" diyerek kampanya başlattı. 26 Şubat 2010'da Başbakan medya patronlarına televizyondan seslendi. Kendisini ve hükümeti eleştiren yazarların işlerine son verilmesini istedi. "Bu yazarları gazete ve televizyonlarınızdan atın, bizim dükkânda sana yer yok deyin" dedi. Etkili muhalif televizyon ve gazete gruplarına maliye bakanlığının vergi müfettişleri gönderilerek astronomik ağır vergi cezaları verildi. Bu gazeteler ve televizyon sahipleri ve yönetimleri bu ağır baskılara dayanamadı. Bazı yazarların ve yöneticilerin görevlerine son verildi. Muhalefet etmemeleri, yazılarını yumuşatmaları istendi. Bu da yetmedi. Bir hafta önce önemli tiraja sahip Milliyet ve Vatan gazeteleri satıldı, el değiştirdi. Yasa dışı telefon dinlemeleri iktidarın bilgisi ve denetimi altında devam ediyor. Tüm gazeteciler dinlendiklerini biliyorlar. Eleştirilere rağmen iktidar bu konuda önlem almıyor. Yani iktidar baskıları sistematik şekilde 8 yıldır sürekli devam etti. Korku iklimi yaratıldı. Bu da sonunda otosansüre yol açtı. Türkiye'de iktidardan yana olmayan gazeteciler, yazarlar artık korkuyorlar. Bunu açıkça yazıyorlar. Özgür yazı yazamıyorlar. 8 yıl süresince tırmandırılan gazeteciler ve medya üzerindeki baskılara AB kurum olarak karşı çıkmadı, açık olmadı. Çifte standart uyguladı. Biz gazeteciler ve gazeteci örgütleri 8 yıldır baskılara karşı çığlık atıyoruz, direniyoruz. Ama bu sesimizi duyuramadık. Ama AB sadece 6 aylık ilerleme raporlarında, Türkiye'deki gelişmeler takdir edildi, medyaya yapılan baskılar ayrıntı, küçük işler olarak kabul edildi. AB’nin bu tutumu hükümete, belirttiğim baskılar için cesaret verdi. AB'nin desteğinin arkasında olduğunu gören Başbakan Erdoğan ve hükümeti, baskılarına hız verdi. Türkiye'de bir söz vardır. Çifte standardı, oportünizmi anlatan bir söz. "Tavşana kaç, tazıya (ya da kurda) tut" denir. AB medyaya baskılar sürecinde bunu yaptı. Hükümete "tut" dedi, basına da "kaç" dedi. AB Türkiye’de demokrasiyi, demokratik kamuoyunu değil, demokrasiye aykırı tutum içinde olan hükümeti destekledi. Bu durum Türkiye'deki demokratik kamuoyunun gözünden kaçmadı. 8 yıl önce Türkiye’de AB’yi destekleyenlerin oranı yüzde 75'lerde iken bugün yüzde 35'lere düştüğü görülüyor. Korku iklimine bir başka örnek vereyim. Hükümet yanlısı Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yapan Andre Finkel adlı yazar, gazetecilere yapılan baskıları ve başbakanı eleştirdiği için geçen ay gazeteden kovuldu. Bugün Türkiye'deki tutuklu gazeteciler, normal mahkemelerde değil, darbe dönemlerinde görülen özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyorlar. 8 yıllık hükümet bu mahkemelerden rahatsız değil. Tutuklu gazetecilerin yarısından fazlası, terörle mücadele yasası adı verilen, bu hükümet döneminde 2006 yılında ağırlaştırılan anti-demokratik bir yasa ile yargılanmaktalar. Hükümet bu durumdan rahatsız değil. Türkiye'de biz "normal" gazetecilik yapmak istiyoruz. Ama bizi "cesur gazeteci" olmaya zorluyorlar. Başbakan Erdoğan sadece medyaya değil, kültür - sanata da baskı yapıyor. Ermenistan sınırına yakın vilayet olan Kars'ta bir heykeltıraşın yaptığı "İnsanlık Anıtı" adı verilen, Türk - Ermeni kardeşliğini anlatan heykel Başbakan'ın açık emri ile yıkılmaya başlandı. Her şeye rağmen iyi bir şekilde bitireyim. Bugün Türkiye'de sayısı azalmakta olsa da iktidarın baskılarına karşı direnen, medya özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü, evrensel basın ilkelerini savunan gazeteciler, gazeteci örgütleri vardır ve mücadelesini sürdürecektir. Dayanışma içinde olacağımıza da inanıyorum."
2011 YILININ BAŞARILI GAZETECİLERİ
ÇGD'NİN CEMİL ÇİÇEK'E YANITI ÇGD: BİZ UTANIYORUZ? YA SİZ? ÇGD, Can Dündar’a uygulanan MEB sansürünü kınadı “ÇGD YILIN BAŞARILI GAZETECİLERİ 2011” YARIŞMASINA BAŞVURULAR BAŞLADI ÇGD: ÖZGÜR GÜNDEM'E YAPILAN BASKILARI KINIYORUZ Ahmet Abakay'ın Türkiye-Suriye Forumu'nda yaptığı konuşma Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yanıtı: AB temsilcisi Fule STK temsilcileriyle görüştü… YARGI, BASINI HASIM GİBİ GÖRMEKTEN VAZGEÇMELİ GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU (GÖP), TUTUKLU GAZETECİLERİN SERBEST BIRAKILMASINI İSTEDİ ÇGD: Gazeteciler kolluk görevlileri değildir ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay'ın NTV'deki gelişmelerle ilgili basın açıklaması ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın Nuray Mert’e destek açıklaması Gazetecilere Özgürlük Kongresi sonuç bildirgesi açıklandı. ÇGD Başkanı Ahmet Abakay'ın AB Komisyonu'nun düzenlediği "Balkanlar ve Türkiyede İfade ve Basın Özgürlüğü" konferansında yaptığı konuşma Yaşar Kemal’in ÇGD ödül gecesine sunduğu mesajı 2010 YILININ BAŞARILI GAZETECİLERİ BELLİ OLDU ÇGD, öğrenci eylemlerini değerlendiren bazı yazarları ve Başbakanı eleştirdi ÇGD Genel Başkanı Abakay: Türkiye gazeteciler için keyfi tutuklama ülkesi haline geldi ÇGD, bazı gazetecilere “gri pasaport” uygulamasına karşı çıktı Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın, İlhan Selçuk’un ölümü ile ilgili açıklaması.. Medyayı suçlayan Başbakan, ciğerleriyle değil aklıyla konuşsun Çgd, 2007´nin Başarılı Gazetecilerini Açıkladı Cumhurbaşkanı Gül, karikatüristlerden davacı olmadığını açıklasın Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu´nun Uğur Mumcu ile ilgili açıklaması 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü açıklaması Bakanlara ve bürokratlara demokrasi semineri vermeye hazırız Saldırıya uğrayan Yunan Gazeteci korunmalıdır. Sosyal Güvenlik yasa tasarısında yer alan gazetecilerle ilgili hüküm çıkarılsın ÇGD 2 Radikal Muhabirinin işten çıkartılmasını kınadı Beytüşşebap Savcısı Türkiye´nin itibarını uluslararası çapta zedelemiştir Umur Talu´nun görevine avukatlar karar veremez Çağdaş Gazeteciler Derneği´nden 3 Kasım Eylemine Destek Bu tutum, dikta anlayışı ve açık sansür eylemidir. Kanal -Türk yayınının durdurulması politik bir karardır. ÇGD 10. Cumhubaşkanı Sezer´i takdir ve saygıyla anacak Seminere davet ÇGD´den Çölaşan´ın İşten Çıkarılmasına Tepki Gerçek Gündem ve 3 internet gazetesine dava açılması çağdışıdır Doktora öğrencileri ve gazeteciler için burs olanağı Kültürel dialog konusunu işleyen yeni bir medya ödülü yarışması Basında Sansürün Kaldırılışı Seçimlerde AKP İktidardan Uzaklaştırılmalıdır Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Kurulu yapıldı ÇGD Genel Kurulu 30 Haziran´da Toplanıyor ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay´ın Genelkurmay Başkanlığı´nın açıklaması ile ilgili değerlendirmesi CNN TÜRK yöneticisi Taha Akyol yasalara saygılı olmalıdır. Saydamer´i Andık Bazı gazetecilerin toplantıya alınmaması vahimdir. Mustafa Ekmekçi´yi Anıyoruz... Sabah ve ATV´deki Muhabir Kıyımını Protesto Ediyoruz Çağdaş Gazeteciler 1Mayıs´ta Taksim´de Olacak Söyleşi - Medyada Örgütlenme Sorunları TBMM Kulislerinin Gazetecilere Kapatılmasına ÇGD´den Tepki Başbakan eseriyle övünsün ÇGD KONFERANSINA DAVET Genelkurmay Da Başbakanlık Da Kara Listeler Peşinde Hepsini Kınıyoruz Alternatif Medyaya İhtiyaç Var Çgd Paneline Davet KANAL TÜRK´e Yönelik Girişim Politiktir. Yayın Özgürlüğünü Yok Etmeye Yöneliktir ANKA Ajansı´ndaki hırsızlık olayı ´Asıl Tüzmen bir çuval inciri berbat etti´ Medya, Toplum ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi konulu açıkoturum Panel Hrant Dink İçin Görev Başına Çağdaş Gazeteciler Derneği 2006 Yılın Başarılı Gazetecilerini Açıkladı. ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay´ın Hrant Dink´in Öldürülmesi İle İlgili Açıklaması Metin Göktepe´nin Ölüm Yıldönümü Nedeniyle Ahmet Abakay´ın Açıklaması Yılın Gazetecileri Yarışmasına Başvurular Başladı İfade Özgürlüğü Ve 301. Madde Konferans Ve Paneli İlgi Gördü Çgd Genel Başkanı Abakay Ecevit´in Cenaze Töreninde Özel Tv´lere Yasak Getirilmesini Kınadı "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" Nedeniyle Çgd Genel Başkanı Ahmet Abakay´ın Açıklaması Çgd Milliyet´in Foto Muhabiri Özsoy´a Yapılan Davranışı Kınadı Mahmut Tali Öngören´i Anıyoruz İstanbul´da devlet terörü estiriliyor. Bu, hükümetin aczini gösteriyor ÇGD, Vatan Gazetesi muhabirlerine ve Yeni Şafak Gazetesine yapılan saldırıları kınadı Çgd´den Uluslarası Gazeteciler Federasyonu´na (Fıj) Mektup Çgd Ankara Şubesi Genel Kurulu Yapıldı TBMM TCK 301´İ Gündemine Alıp Değiştirmelidir. İşçi Sınıfının Başı Sağ Olsun Ahmet Abakay´ın Başbakan´a Gönderdiği Mektup Abakay´dan Erinç´e Mesaj Genel Başkan Ahmet Abakay´ın İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu´ya Mektubu Basına yine pranga Kıbrıs´da Gazeteciye Bombalı Saldırı ÇGD Ödül TÖreni Basın Kartı Komisyonu Toplandı 157 gazeteci, yayıncı ve aktivist mahkemelerde Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay´ın Erdal İnönü ile ilgili açıklaması ÇGD Hürriyet Muhabiri Kamuran Zeren´in işten atılmasını kınadı G-9 Gazeteci Örgütleri platformu açıklaması Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın açıklaması : ÇGD, Latifi Tekin’e yapılan saldırıyı kınadı. ÇGD Başkanı Abakay: Başbakan´ın Kampanya Çağrısını Çağdışı Buluyorum. Yılın Başarılı Gazetecileri 2008 Yarışmasına Başvurular Başladı PANEL DİKKAT, DİNLENİYORUZ! 2009 YILININ BAŞARILI GAZETECİLERİ ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın Bülent Arınç’a yanıtı Altan Öymen´le söyleşi
|
|||||||||||||||||||
© Tüm Hakları Saklıdır. 2021 | bilgi@cgd.org.tr
|